Anasayfa / Türk Tarihi / Genel Türk Tarihi / Harezm Müzik Tarihçesi
Harezmşahlar
Harezm

Harezm Müzik Tarihçesi

  1. Harezm Müziğinin Birinci Devri

Birinci devirde amacımız, Harezm müziğinin en karanlık dönemlerini kapsayan bundan yaklaşık 500-600 yıl önceki durumunu açıklamaktır. Bu dönemde, Harezm müziğinin yükselişi ve çöküşünün tarihi açıkça belli olmasa bile, Harezm’deki mevcut bazı tarihî eserlerden anlaşılmaktadır. Harezm’in başkenti Köhne Ürgenç şehrinin en parlak dönemlerinde, yani Cengiz Han istilasından önce, burada yaşayan halkın çoğunluğu müziği kendileri için bir uğraş ve meslek olarak görmekteydiler. Bunun arkasındaki neden, ailelerinin geçimini sağlamak düşüncesiydi. Hatta mevcut olan eserlerin abartılı ifadelerine göre, yalnızca Köhne Ürgenç şehrinde dutara eşik yapıp satarak geçimini sağlayan kişilerin sayısı 1000 e ulaşmaktaydı. Bu devirde Köhne Ürgenç şehrinin nüfusu 1.500.000 olduğu için bu rakamın fazla görünmesi muhtemeldir.

Harezm’in parlak dönemlerinde yaşayan ve Harezmlilerin ulusal kahramanlarından biri olarak kabul edilen Yusufbek herkesçe bilinirdi. Kahraman Yusufbek eğlenceye çok düşkün bir yiğit olmasının yanı sıra, saz konusunda da oldukça yetenekliydi. Köhne Ürgenç’in en iyi çalgıcıları ve koşukçuları her zaman Yusufbek’in fasıllarına katılarak günün sazlı-sözlü geçmesini sağlardı. Dutarcı Yusufbek bütün küyleri[1] bildiği için çalgı çertme[2] konusunda diğer çalgıcılardan oldukça yetenekliydi. Sıklıkla misafirhanedeki dutarı alıp yoruluncaya kadar bildiği birçok küyü çalar, sonrasında ise dutarı misafirhanenin duvarına asardı. Yusufbek’in fasıllar düzenlediği misafirhanenin kalıntıları altında geceleyen kişilerin söylediklerine göre, taşlar arasından hâlâ çeşitli çalgı sesleri duyulmaktaymış. Bu ifadelere bakacak olursak; o dönemde Harezm’deki tek musikişinasın Yusufbek olduğu anlaşılır.

O dönemde kullanılan çalgıların en yaygın olanı dutardır. Diğer çalgılarla ilgili pek çok kayıt olmasa da bize göre o devirdeki çalgılar, genel olarak Türk boylarında var olan çalgılardan çok da farklı olmasa gerek. Yukarıdaki açıklamalarımızdan anlaşılıyor ki Harezm müziği yaklaşık olarak Sultan Muhammed Kutbiddin ve Celâlettin Mengüberdi zamanlarına kadar uzanmaktadır. Bu dönemden Harezm müziğinin ikinci devrine kadarki geçen süreyi, Harezm müziğinin ve musikişinaslarının değerlendirmelerini ayrıntılarıyla ortaya koymak oldukça zor olduğu için birinci devirdeki Harezm müziğiyle ilgili ifadelerimizi kısaltarak burada sonlandırıyoruz. Şimdi ise, Harezm müziğinin yükselişi ve çöküşünü açık bir şekilde anlatan ikici devire geçiyoruz.

  1. İkinci Devir 1805-1867 (Hicrî 1221-1281)

Muhammed Rahim Han zamanından II. Muhammed Rahim Han zamanına kadar geçen altmış yıl, Harezm müziğinin ikinci devrini kapsamaktadır. Bu devirde genel olarak eski dönemlerden kalma Türk çalgıları kullanılmıştır. Bununla birlikte, yeni yetişen musikişinasların çalışmaları geçmişten günümüze kadar gelen düşüncelerin de değişmesine yol açmıştır. Halkın çoğunluğu bu musikişinasların üsluplarını taklit etmeye başladıkları için müzik belli bir derece gelişmeye başlamıştır.

3.Harezm’de Şeşmakam[3] Küylerinin Yaygınlaşması

Muhammed Rahim Han (1805—1825) döneminde tanınmış musikişinas Hiveli Niyazcan Hoca, Buhara’ya gittiğinde ilk olarak şeşmakam küylerini tanbur üzerinde öğrenip Hive’ye geri dönmüştür. Niyazcan Hoca, Hive’ye geldikten sonra, çalgı yeteneğiyle Harezm musikişinaslarının dikkatini çekmiştir.

Kadı Mahdumcan ve Sandıkçı Muhammedcan Usta, şeşmakam küylerinin tamamını Niyazcan Hocadan öğrenmiştir. Bu sözünü ettiğimiz kişiler, istekli öğrencilerine şeşmakam öğretmeye başlayarak birkaç tanburcunun yetişmesine de önayak olmuşlardır. Onların yetiştirdiği öğrencilerin her birini ayrıntılarıyla yazmak mümkün olmayacağı için yalnızca en önemlilerinin bazılarını yazmayı uygun görüyoruz. Niyazcan Hocanın öğrencisi Sandıkçı Muhammedcan’dan Hocaş Mehremoğlu Abdusettar Mehrem öğrenim görmüştür. Bu kişi halk ve yönetim kadrosu içinde önemli bir yere sahipti. Bu yüzden, şeşmakam küyleri de onunla birlikte itibar görmüş ve gelişmeye başlamıştı.

Muhammed Rahim Han zamanında yaşamış olan musikişinaslar yukarıda yazılı olan kişilerdir. Bu dönemde, müzikte hiçbir şekilde değişim gözlenmemiştir. Yalnızca bu kişilerin etkisiyle şeşmakam küyleri halk arasında yaygınlaşmış ve sevilmeye başlamıştır. Bu devirden sonra Muhammed Emin Han devrine geçilmiştir.

  • Muhammed Emin Han Zamanı

Muhammed Emin Han müziğe çok ilgi duyuyordu. Yukarıda sözünü ettiğimiz musikişinasların katılımlarıyla fasıllar düzenlerdi. Muhammed Emin Han zamanında Abdusettar Mehrem’den Ayakkabıcı Usta Hudaybergen, Ayakkabıcı Usta Hudaybergen’den ise Kamil mahlasıyla ünlenen Abdullah Müftioğlu Pehlevanniyaz Mirzabaşı, şeşmakam küyleriyle ilgili eğitim almıştır. 1853 (Hicrî 1271) yılında Muhammed Emin Han’ın Sarahs şehri kuşatmasındaki savaşta ölmesiyle birlikte kaygı hükümet ve halka yansımış, müzik de bu durumdan etkilenerek duraklama dönemine girmiştir.

 

  • Abdullah Han Zamanı

Abdullah Han, Muhammed Emin Han’dan sonra 1854 (Hicrî 1271) yılında han olmuştur. Abdullah Han, tanbur ve ğırcek[4] çertmeyi bilmesine karşın müzikteki duraklama bu dönemde de eskisi gibi devam etmiştir.

  • Abdullahbekoğlu Kutlımurad Han Zamanı

1855 (Hicrî 1272) yılında Abdullah Han öldürüldükten sonra, hanlığa oğlu Kutlımurad Han getirilmiştir. Beş ay sonra Kutlımurad Han’ı da öldürürler. Bununla beraber, müzik çalışmaları aynı eskisi gibi duraklama dönemindedir.

  • Seyit Muhammed Han Zamanı

Seyit Muhammed Han, 1855 (Hicrî 1272) yılında Kutlımurad Han’ın yerine geçerek, tam dokuz yıl hanlık yapmıştır. Bu dönemde, Harezm biraz dirilmeye başlamış ve bunun sonucunda, halk ile hanın müziğe yakınlaştığı görünmüştür. Hanın kendisi de dutar ve ğırcek çalmayı biliyordu. Sıklıkla yukarıdaki musikişinaslarla fasıllar düzenlerdi.

Seyit Muhammed Han zamanında musikişinaslar yetişmedi. Halk arasında anlaşmazlık ve başkaldırılar sonucu ortaya çıkan korkunç olaylar müzik çalışmalarını da haliyle etkiledi. Eskisi gibi müzikte yavaşlama aynı hızla devam etti.

  • Muhammed Rahim Han Zamanı

1864 (Hicrî 1281) yılında Seyit Muhammed Han yerine gelen II. Muhammed Rahim Han, müzik bilimine çok ilgiliydi. Bu sebeple, müzik çalışmaları bu dönemde bambaşka bir hal almıştır. Önceden halk arasında az da olsa aranan müzik çalışmaları, hızla yayılmış ve ulusal küylerin ortaya çıkmasına olanak tanınmıştır. Uzman musikişinaslar sayesinde şeşmakam küylerinin müşkülat ve tasnif’kısımları ayrıca önem kazanmıştır. Müşkülat ile tasnif kısımlarına ait şeşmakam küyleri ise eskisi gibi kalmamış, değiştirilerek birkaç ekleme de yapılmıştır.

  1. “Harezm Çiziği” Adlı Nota Sisteminin Bulunması

General Kaufman emrinde Harezm’e gelen Rus askerleri şehri baştanbaşa sararak hanın etkisi ve gücüne karşı gözdağı vermişti. II. Muhammed Rahim Han, Harezm’de kendisinden başka güçlü ve etkili bir yabancı kuvvetin bulunduğunu görünce bunun etkisinden çıkamadı. Kendisine herhangi bir avuntu kaynağı bulmaktan acizdi; fakat etrafındaki insanlar -çoğunlukla da musikişinas Pehlevanniyaz Mirzabaşı- hanın bu durumunu anlayarak onu fasıllar düzenleme konusunda teşvik etti. Hanın sürekli olarak müzikli eğlence toplantılarını, yani fasılları düzenlemesi sonucunda “Harezm çiziği” adındaki nota sistemi ortaya çıktı. Bununla birlikte, Harezm müziği belirli bir gelişme kat etmiş ve halk arasında yaygınlaşmıştı.

Muhammed Rahim Han’ın başkâtibi, hanın müzik çalışmalarına olan ilgisini arttırmak için çaba göstermiştir. Başkâtibin çabaları sonucunda, hanın müziğe olan ilgisi öyle bir hal almıştır ki şeşmakam, ilave şubeler ve ulusal küyler kolayca herkes tarafından öğrenilebilmesin diye yöntem ve uygulama çalışmalarına girişilmiştir. Han bununla ilgili düşüncelerini gerçekleştirmek için Harezmli musikişinasların önde gelenlerinden Kamil mahlaslı Pehlevanniyaz Mirzabaşı’ya şunu emreder: Her ne olursa olsun hanın emri yerine getirilsin. Çalgılardan tanburu herkes kullansın ve küyleri çalabilsin. Sonuçta II. Muhammed Rahim Hanın bu buyruğunu gerçekleştirmek Pehlevanniyaz Mirzabaşı için zor olmadı; çünkü o bu işin uzmanı ve yüksek yetenek sahibiydi.

Pehlevanniyaz Mirzabaşı, uzman olduğu tanbur sazını hayal eder ve bütün düşüncesini bu çalgıya yoğunlaştırır. Daha sonra, tanburun yapılışını, tanbur perdelerinin durumunu, pes ve tiz sesler arasındaki uzaklıkların derecelerini belirlemiştir. Bununla birlikte, bu düşüncesini oraya atarak hem II. Muhammed Rahim Han’ın buyruğunu yerine getirmiş, hem de bu yolla bulduğu nota sistemini kanıtlayarak işe başlamıştır. İlk önce Rast makamını notaya almıştır. Rast makamını tamamladıktan sonra bu makamın peşrevini aktarmıştır. Bunun ardından, Rast makamını tanburun 18 perdesine göçürerek aktarımlar gerçekleştirmiştir. Sonuç olarak, perde aralıklarını genişlik ve darlıklarına göre, yatay çizgilerle göstererek tanburun perdelerini belirlemiştir. Ayrıca, her perdede işlediği makamın usullerini de göstermiştir. Aşağıdan ve yukarıdan kaç tırnak çertilecekse perde yerine konulan çizgilerin altına ve üstüne çertim sayısı kadar nokta yerleştirmiştir. Bu biçimde nota sistemini hazırladıktan sonra, Muhammed Rahim Han’a teslim etmiştir.

  • “Harezm Çiziği”nin Yaygınlaştırılması, Yükselişi ve Düzeltilişi

Pehlevanniyaz Mirzabaşı tarafından bulunan yukarıda ifade ettiğimiz çizik düzenlemesi II. Muhammed Rahim Han’a teslim edilmişti. II. Muhammed Rahim Han, kendi müzik öğretmeni ve tanınmış musikişinas olan Mirza mahlaslı Pehlevanniyaz Mirzabaşı’nın oğlu Muhammed Resul Mirzabaşı’na tüm şeşmakam küylerini babasının bulduğu nota sistemine göre notaya almasını ve kitap haline getirilmesini buyurdu.

Muhammed Resul Mirzabaşı, hanın bu buyruğunu yerine getirmek için birkaç ay çalıştı ve bütün şeşmakam küylerini yukarıdaki düzene göre kitaba aktardı. Bununla birlikte, şeşmakam küyleri notası kitabını bitirerek iki ciltten oluşan ders kitabını hazırdı ve hana teslim etti. Daha sonra, han bu ders kitaplarını Mühürcü Hudaybergen, Molla İsmail ve Muhammed Yusufbek gibi hattatlara vererek birkaç kitap daha yayımlattı.

Muhammed Resul Mirzabaşı’nın şeşmakam küylerini babasının bulduğu notaya sistemine uygun olarak kitaba aktardığını şu yolla da anlayabiliyoruz:

Şeşmakam tasnif (mansur) ve müşkülat (manzum) kısımlarına bölünür, yani şeşmakam küylerinin bir kısmı hanendelerle birlikte icra edilir. İkinci kısma giren küyler ise sözsüz icra edilir. Bunların birincisi sözsüz küylerden, ikincisi ise sözlü küylerden oluşur.

Bununla birlikte, Muhammed Resul Mirzabaşı şeşmakam küylerini notaya alırken bu durumu göz ününde bulundurarak tasnif kısmına giren bütün küyleri ayrı bir kitapta, müşkülat kısmına giren küyleri ise ayrı bir kitapta toplamıştır. Bu yolla iki cilt olarak hazırladığı şeşmakam küylerinin tamamını notaya aktarmıştır.

İşte bu nota kitaplarının yardımıyla müziğe ilgi duyan birçok kişi makamlar konusunda kendini geliştirmiştir. Pehlevanniyaz Mirzabaşı’nın bulduğu nota sistemi, kendi oğlu ve öğrencisi olan Muhammed Resul Mirzabaşı’nın çabalarıyla halk arasına yayılmış ve birçok kişi bu kitaplar aracılığıyla şeşmakam küylerini öğrenmiştir. Halen bu nota kitapları kullanılmaktadır.

  1. Harezm Yedi Makamı Küylerinin ve Usullerinin Bölümleri

Daha önceden var olan şeşmakam küylerine Harezmli musikişinasların da çeşitli küyler ilave etmesi sonucunda, kimi küyler yarım makam olarak kabul edildi. Bu yolla şeşmakam küylerinin tamamı altı buçuk makama çıkarıldı.

Bu altı buçuk makamın küyleri aşağıdaki başlıklar altında toplanmıştır:

  • Rast Makamı
  • Neva Makamı
  • Segâh Makamı
  • Dügâh Makamı
  • Büzürk Makamı
  • lrak Makamı
  • Pençgâh Makamı

Bu sınıflandırmada Rast makamından sayılan Pençgâh küyü yarım makam olarak kabul ediliyordu. Bununla ilgili olarak, Muhammed Resul Mirzabaşı yürüttüğü çalışmalarla Pençgâh makamına birkaç küy daha ekleyerek bu makamın bütün makam olmasını sağlamıştır. Sonuç olarak, Harezm küyleri yedi makama ulaşmıştır.

Yukarıdaki makamların her biri çeşitli küylere ayrılmaktadır. Örneğin:

5-1- RAST MAKAMI

MENSURLARI                                              MANZUMLAR                                                                                               

  1. Makamı Rast Makamı Rast
  2. Terc’yi Rast                                                                   13. Teraneyi Rast
  3. Peşrevi Gerdüni Rast                                                     14. Süvareyi Rast
  4. Mürebbayi Kâmili Rast                                                   15. Nakşî Rast
  5. Muhammesi Rast                                                            16. Telkini Rast
  6. Muhammesi cedidi Feruzi Rast                                       17. Nesri Uşşaki Rast
  7. Müseddesi cedidi Feruzi Rast                                        18. Nesri Sebayi Rast
  8. Mürebbayi Rasti Mirza                                                  19. İfari Rast
  9. Sakili Rast
  10. Sakili Mühkeni Rast
  11. İfari Rast

5.2 NEVA MAKAMI MENSURLARI                                    

1. Makamı Neva
2. Peşrevi Neva
3. Peşrevi zenciri Neva
4. Sakili Neva
5. Sakili Feruzşahi Neva
6. Muhammesi Neva
7. Muhammesi Beyati Neva
8. Nim Sakili Neva
9. İfari Neva

  MANZUMLARI

10. Makamı Neva
11. Teraneyi Neva
12. Süvari Neva
13. Telkini Müstehzadi Neva
14. Mükaddimeyi Telkini Neva
15. Telkini Neva
16. Nesri Teraneyi Harezmî Neva
17. Nesri Beyati Neva
18. Nakşî Neva
19. Mukaddimeyi Nesri Arezi Neva
20. Mukaddimeyi Dügâh Hüseyni Neva
21. Dügâh Hüseyni Neva
22. Sevareyi Dügâh Hüseyni Neva
23. Telkini Dügâh Hüseyni Neva
24. Birinci İfari Neva
25. İkinci İfari Neva

 

 

5.3. SEGÂH MAKAMI MENSURLARI                        MANZUMLARI

1. Makamı Segâh 11. Makamı Segâh
2. Peşrevi Segâh 12. Teraneyi evveli makamı Segâh
3. Sakili Segâh 13. İkinci Teraneyi Segâh
4. Sakili Feruzşahi Segâh 14. Üçüncü Teraneyi Segâh
5. Se usûli Feruzşahi 15. Mukaddimayi Telkini Segâh
6. Birinci Muhammesi Segâh 16. Telkini Segâh
7. (noktalı yerler açık 17. Mukaddimeyi Nesri Hicazi Segâh
  bırakılmıştır)    
8. Çar usûli Feruz 18. Nesri Hicazı Segâh
9. Hafifi Segâh 19. Nesri nevruzi Harayi Segâh
10. İfari Segâh 20. Süvari Segâh
    21. Nakşî Segâh
    22. Teraneyi Nesri Acemi Segâh
    23. Nesri Acemi Segâh
    24. Birinci İfari Segâh
    25. İkinci İfari Segâh
  5.4. DÜGÂH MAKAMI    
MENSURLARI MANZUMLARI
1. Makamı Dügâh 17. Makamı Dügâh
2. Terce’i Dügâh 18. Teraneyi evveli Dügâh
3. Birinci Peşrevi Dügâh 19. İkinci Terane Dügâh
4. İkinci Peşrevi Dügâh 20. Üçüncü Terane Dügâh

 

 

5. Üçüncü Peşrevi Dügâh 21. Mukaddimeyi Nesri Hicazi Çargâh
6. Dördüncü Peşrevi Dügâh 22. Nesri Çargâh
7. Zerbül fethi Dügâh 23. Süvari makamı Dügâh
8. Sakili Aşkulla 24. Telkini Dügâh
9. Sakili Feruzşahiy 25. Nakşı Dügâh ve Mukaddimeyi Nesri Arez
10. Birinci Muhammesi Dügâh 26. Nesri Orazi
11. İkinci Muhammesi Dügâh 27. Mukaddimeyi Dügâh Hüseyni Dügâh
12. Üçüncü Muhammesi Dügâh 28. Süvari Dügâh Hüseyni Dügâh
13. Dördüncü Muhammesi Dügâh 29. Telkini Dügâh Hüseyni Dügâh
14. Semai Dügâh 30. Birinci İfari Dügâh
15. Pehteyi zerbi Dügâh (Fahtek zerb) 31. İkinci İfari Dügâh
16. İfari Dügâh     
5.5. BÜZÜRK MAKAMI

MENSURLARI

 

MANZUMLARI

1. Makamı Büzürk 11. Makamı Büzürk
2. Birinci Peşrevi Büzürk 12. Birinci Teraneyi Büzürk
3. İkinci Peşrevi Büzürk 13. İkinci Teraneyi Büzürk
4. Üçüncü Peşrevi Büzürk 14. Üçüncü Teraneyi Büzürk
5. Se usûli Büzürk 15. Dördüncü Teraneyi Büzürk
6. Muhammesi Büzürk 16. Mukaddimeyi Telkini Büzürk
7. Muhammesi Feruzi Büzürk 17. Telkini Büzürk
8. Sakili İslimhani Büzürk 18. Nesri Nesrullayi makamı Büzürk
9. Sakili Niyazhoca 19. Nesri Acemi makamı Büzürk

                                                                                20.  Süvari makamı Büzürk

                                                                                 21. Nakşî makamı Büzürk

                                                                                 22. Mukaddimeyi Nesri Uzzal

                                                                                 23. Nesri Uzzali Büzürk

                                                                                24. İfari makamı Büzürk

  • IRAK MAKAMI
  1. Makamı Irak
  2. Terce’i makamı Irak
  3. Peşrevi Irak
  4. Birinci muhammesi Feruzşahi Irak
  5. İkinci muhammesi Feruzşahi Irak
  6. Se usûli Irak
  7. Se usûli Feruzi Irak
  8. Birinci Sakili Irak
  9. İkinci Sakili Irak
  10. Hakşi lraki Nefürdem
  11. İfari Irak

Bunlardan yalnızca Nefürdem küyü müşkülat olarak kabul edilir ve diğerleri ise mensurlardır.

  • PENÇGÂH MAKAMI
  1. Makamı Pençgâh
  2. Birinci Peşrevi Pençgâh
  3. İkinci Peşrevi Pençgâh
  4. Sakili vezmin Pençgâh
  5. Sakili Feruzşahi Pençgâh

 

  1. Se usûli makamı Pençgâh
  2. Muhammesi Pençgâh
  3. Muhammesi Uşşaki Pençgâh

Bunların hepsi tasniften sayılan mensur küylerdir.

  1. Tanbur Makamlarının Usulleri

Bütün Tanbur makamlarının aynı şekilde çalınabilmesi için tartımlar oluşturulmuştur. Kalın-ince veya kısa-uzun sesleri anlatan tak-taka-güp gibi yansıma sözlerini yan yana getirmekle oluşturulan düzenlemeye usul denmiştir.

Güp kalın, tak ise uzun ve ince sese denk gelmektedir. Tanburda bir küy çalındığında bu tartımlar ait olduğu zamana denk gelecek şekilde icra edilir. Bu sırada küy öngörülen tartıma göre güp ya da tak şeklinde icra edilirken -bunlara denk gelecek bir zaman içerisinde- belirli bir süre susmak gerekmektedir. İcra esnasındaki bu sus işareti için “*” simgesini kullanmışlardır. Bunun yardımıyla usuller belirlenmiştir.

Usul için kabul edilen bu üç türlü ses, daireyle şöyle seslendirilir:

Güp sesini çıkarmak için parmaklar birbirine bitişik bir halde, dört parmak ile daireye bir kez vurulur.

Takka sesini elde etmek için daireye iki parmak bitişik bir şekilde, arka arkaya vurulmalıdır.

Tak sesini elde etmek içinse yalnızca bir parmakla vurmak gerekmektedir.

  1. Makamı Rast usûlü: güp*, tak*
  2. Terce’i makamı Rast usûlü: tak, güp, güp
  3. Peşrevi Rast usûlü: güp-tak-tak, güp * güp *
  4. Sakili Rast usûlü: güp * tak tak güp * takka-takka-tak-tak güp * takka takka güp * tak * tak * güp * güp * tak * takka tak takka tak güp tak güp tak takka güp tak *
  5. Muhammesi Rast usûlü: güp takka tak tak güp * tak güp tak * güp güp tak takka takka güp * takka takka güp * tak güp tak tak tak tak.
  6. Süvari Rast usûlü: güp * takka takka güp * takka takka tak tak güp * güp tak * takka takka güp.
  7. Talkini Rast usûlü: takka tak güp tak.
  8. Se usûlü: tak tak tak tak güp takka tak tak güp tak * güp tak güp güp tak takka takka güp * tak takka takka güp tak güp tak tak tak tak güp * tak

tak güp * tak tak tak tak güp tak tak güp * güp tak * güp tak * güp tak güp tak * güp tak tak tak tak güp.

  1. Usûli Hafifi Segâh: takka takka güp güp * takka takka güp * takka takka güp güp * takka takka güp güp tak.
  2. Semaî Dügâh usûlü: güp güp tak * takka takka güp * takka takka güp * tak güp.
  3. Pahta zerb Dügâh usûlü: güp *tak
  4. Nesri uşşak usûlü: güp güp takka güp tak (bütün nesirlerde çalınır)
  5. Bütün ifarilerin usûlü: güp takka takka güp tak.
  • Tanbur’un Düzeni (Akordu)

Tanbur ile tüm makamları icra edebilmek için tanburu üç tür düzene sokmuşlardır:

  1. Rast ve Pençgâh makamlarına göre akort etmek için tanbur üzerindeki iki ilave telin tiz ve pes olarak ayarlan telleri vardır. Bunlar sesleri unison olarak kuintet düzende akortlanır; fakat orta tel bunlara göre daha pes olur.
  2. Segâh, Irak, Büzürk ve Dügâh makamları için akort şekli ise; ortadaki telin pes oluşu Rast makamının akort edilişine göre biraz daha tiz olarak kuartet düzende akortlanır.
  3. Neva makamı için akort ediliş şekli içinse; ortadaki telin yukarıdaki iki çeşit akortlanıştan daha tiz olarak sekunda düzende akortlanması gerekmektedir. Yukarıdaki üç türlü akort ediliş şeklinde ortadaki telin gerginliği her iki taraftaki tellerin gerginliğinden daha pes olur. Yukarıdaki şekilde akort edilen bir tanburda her zaman eşiğin durduğu yer biraz daha farklı olarak yerleştirilir. Eşiğin dutar üzerindeki konumu tanbur başının son tarafına oranla üç parmak kadar içeri doğru; fakat biraz yukarı meyilli bir halde olması gerekmektedir.
  4. Tanburun altıncı perdesi Dügâh, Irak ve Büzürk makamları çalındığında akort yedinci ve altıncı perdelerin ortasındaki açıklığın üçte biri kadar pese düşürülür. Segâh, Neva ve Rast makamları çalındığında ise adı geçen altıncı perdede, yani kendi yerinde icra edilir.

Makamların Başlangıç ve Bitişleri

  1. Rast makamı üçüncü perdeden başlar ve bu perdede karar verir.
  2. Neva makamı altıncı perdeden başlar ve bu perdede karar verir.
  3. Segâh makamı dördüncü perdeden başlar ve bu perdede karar verir.
  4. Dügâh makamı sekizinci perdeden başlar ve bu perdede karar verir.
  5. Büzürk makamı dördüncü perdeden başlar ve bu perdede karar verir.
  6. Irak makamı birinci perdeden başlar ve bu perdede karar verir.
  7. Pençgâh makamı Rast perdesi, yani üçüncü perdeden başlar ve bu perdede karar verir.

8- Dutar Küyleri

Dutarın çok eskilerden beri Harezm’de kullanılan Türk sazları arasındaki tanınmışlığını yukarıda birçok kez zikretmiştik.

Harezm’de dutar halk arasında tanburdan daha çok tercih edilmesine karşın, tanbur kadar düzene sokulamamıştır. Dutar küyleri, tanbur küyleri kadar gelişmiş bir yapıya sahiptir; fakat tanbur küylerine verilen önem dutar küylerine verilmemiştir. Bunun sebebi ise, çertiş üslubu açısından bu çalgı tanburdan daha zordur. Seyit Muhammed Han ve Muhammed Rahim Han zamanlarında çoğunlukla Baba Kamber mahlaslı Molla Muhammed Şerif gibi dutarcılar, dutar küylerine özgü bir nota sistemi yazmayı düşünmüşlerdir. Bu konuyla ilgili olarak birçok çalışma içerisinde bulunmalarına karşın; çertiş üslupları, kol tutuşları, bazı küylerin aktarımlarındaki eksiklikler, icra esnasındaki accelerando ve ritardandolar dutar küylerini notaya aktarmaya engel olmuştur.

Dutarı yükseliş ve gerileme dönemi olarak ikiye ayırmak mümkündür. İlk dönemi Köhne Ürgenç şehrinin bayındır zamanlarına denk gelmektedir. Bu dönemde dutar kısmen de olsa gelişmiştir. Yetişen en iyi dutarcı olarak Yusufbek’i gösterebiliriz. Diğer bir ikinci ise Seyid Muhammed Han ve II. Muhammed Rahim Han zamanlarmdandır. O zamanlarda dutar önceki durumundan daha da farklıydı. Önemi oldukça artmıştı. Han sarayındaki aristokrat ve orta kesim arasında oluşturulan fasıllarda tanbur, ğırcek, balaban, daire gibi saz adları içerisinde dutar da yer alırdı. Bu sebeple bilgin dutarcılar yetişmeye başlamıştır. Hiveli Evez Cuma ve Hoca Nezer Kürd adındaki bir Özbek, dutar icrasında kendini çok iyi yetiştirdi. Hazarespli Pehlevan Bay ve Hazaresp’in Mitan bölgesinden Babacan Mitan, Hoca Nezer Kürd’den dutar öğrenmiştir. Osmancan ve Cambaz Yakup ise Babacan Mitan’dan eğitim görmüştür.

İşte bu yukarıdaki adları geçen bilgin dutarcılar yetişmiş ve halkın da bunlarla birlikte dutara olan sevgisi artmaya başlamıştır. Çoğunlukla Özbek ve Türkmen-Çavuldurlar arasında dutar sazı biraz daha yaygınlaşmıştır. Çavuldur boyundan olan Bahşı Süyev’in seslendirdiği yeni küyler, dutarın az da olsa halk arasında yayılmasına olanak tanımıştır. Dutar küyleri hakkında daha fazla bilgi vermek için kitapçığımız uygun olmadığı için sözümüzü burada sonlandınyoruz.

  • Dutar Makamları


 
1. Irak

2.  Çependaz

 
7.  Arez bam

8.  Teşniz

  1. Moğulçe                                9. Mecnun deli
  2. Nevai                                      10. Ağyar
  3. Serdi Irak                                11. Miskin
  4. Raviy

Saydığımız bu on bir makam dutar küylerinin en eskileridir. Bunlara Özbek ve Türkmen dutarcılannın oluşturdukları yeni küyleri katmadık. Dördüncü rakamda gösterilen Nevai makamı, Kari Nevai adıyla da bilinir. Bu makam Harezm Özbek dutarcılan tarafından çok eskiden beri bilinen bir makamdır. Özbeklerin milli makamlarından birisi olduğuyla ilgili söylentiler de günümüze kadar ulaşmıştır.

Yukarıdaki yazılan makamlar belli başlı şubelere ayrılmasa da bir küyden diğer bir küye geçiş yapılacağı esnada küy usulünde çalınırken, çeşitli aktarma seslere göre her makamı birkaç aktarım ve parçalara bölmek mümkündür. Örneğin:

1- Irak makamı tahminen yedi tüşürüme bölünmüş olsa da bu bölümlerin tanburdaki gibi her birinin kendine özgü adları yoktur. Yalnızca aşağıda yazılmış olan beş türlü tüşürümün adları vardır, diğerlerinin ise yoktur:

  1. Orta İfari
  2. Nigaran
  3. Aramican
  4. Boy Muhammed
  5. Seklensin

2- Çependaz, Moğulçe ve Nevai makamlarının her biri toplam altı tüşürüme sahiptir; fakat kendine özgü adları yoktur.

3- Sedri Irak, Raviy ve Arez Bam makamlarının her biri üç tüşürüme sahiptir; fakat adları belli değildir.

4- Teşniz ve Deli Mecnun makamları dört tüşürümlüdür ve adları yoktur.

5- Ağyar ve Miskin makamları iki tüşürümlüdür ve adları yoktur.

Yukarıda yazılı olan yedi çeşit makamın her birinin sonunda kendine özgü ufarlan da vardır.

 

9- Özgeçmişler

  • Niyazcan Hoca

Niyazcan Hoca, l. Muhammed Rehim Han’dan önceki dönemlerde yaklaşık olarak …[5] yıllarında müzik ilmine son derece hevesliydi. Harezm’de var olan küyleri kendi meslektaşları kadar bilirdi. Niyazcan Hoca bilgisinin yetersiz olduğunu düşünerek Buhara’ya gelmişti. Amacı yalnızca müzik bilimi üzerine eğitim almak ve bununla birlikte Harezm müziğini canlandırmaktı.

Niyazcan Hoca Buhara’ya gider gitmez ilk önce yapması gereken işleri bitirmiş ve sonrasında ise tanbur ile şeşmakam küylerini öğrenmiştir. Harezm’e geri dönmesiyle birlikte öğrenmiş olduğu tanbur küylerini istekli öğrencilerine öğretmeye başlamıştır. Örneğin, Kadı Mahsumcan ve sandıkçı Usta Muhammedcan yetişmiş olan ünlü tanburculardandır. Bundan dolayı, Niyazcan Hoca Harezm’deki tüm tanburcularm en iyi ustasıdır. Bunun dışında, şeşmakam küylerini Harezm’de yaygınlaştıran kişi olarak da bilinir. Şeşmakam küylerinden olan Büzürk makamının sakîl şubesinin önüne bir küy ekleyerek müzik yeteneğini de bu yolla kanıtlamıştır. Ne yazık ki bu bilim adamımızın ölüm yılını bulamadık.

  • Kadı Mahsumcan

Kadı Mahsumcan Bey, sandıkçı usta Muhammedcan ile birlikte Niyazcan Hocadan şeşmakam küylerini öğrenmiştir. Kadı Mahsumcan, Muhammed Rahim Han zamanında büyük kadı olarak Arapça ve Farsça ile tevhit ilmi hakkında çok iyi bir bilgiye sahipti. Zamanının çoğunu medresede geçirirdi. Kadılık görevini yerine getirdiği gibi bir yandan da öğrencilerine ders de verdi. Dersliğinin içinde kendisine ait bir odası da vardı. Bütün çalgı aletlerini burada saklar ve geceleri kendisi musikişinaslarla birlikte çalgı çalıp bu konuda meraklı olan öğrencileriyle meşk ederdi. Kadı Mahsumcan’dan yetişen musikişinaslar olmasa bile, kendi zamanında ve sonrasında gayet iyi tanınan bir musikişinastı. Kadı Mahsumcan’ı destekleyen kişilerin var olduğunu bu nedenden dolayı söylemeyi uygun gördük. Ayrıntılı özgeçmişini ve ölüm yılını ne yazık ki bulamadık.

  • Pehlevanniyaz Mirzabaşı (diğer adıyla Kâmil)

Tanınmış musikişinas Abdusettar Mehrem’in dünyaya gelen küçük kız kardeşi Evezcan’ı Abdullah Müftü Nurbay Cük’ün oğluna vermişler. Müftü Abdullah’ın sözünü ettiğimiz hanımından bir oğlu olmuş ve adını ise Pehlevan koymuşlar.

Pehlevanniyaz ilk olarak eğitimini Harezm’in eski okul ve medreselerinde tamamladıktan sonra, Seyit Muhammedcan Han’ın zamanında kendi babası Hocaş Mehrem’in tüccarları arasına katılıp ticaretle meşgul olmuştur. Daha sonraları ticareti de bırakarak Seyit Muhammed Han’ın seraskerliğinde seyis olarak çalışmaya başlamıştır.

Muhammed Rahim Han döneminde General Kaufman’ın Hive’yi istila etmesinden sonra, sözleşme imzalandığı sırada kâtiplik yapmıştır. Kendi çabalarıyla mirzabaşı rütbesine kadar yükselmiş ve çok geçmeden divan beyi makamına tayin edilmiştir. Beş yıl bu görevi yaptıktan sonra yeniden başkâtip olmuştur.

Abdusettar Mehrem’in öğrencisi rehber usta Hudaybergen’den şeşmakam küylerini öğrenip müzik hakkında birçok bilgiye sahip olmuştur. Bundan elli yıl önce Harezm’de özel bir nota ortaya çıkarılmıştı. Günümüzde de bu nota halk arasında yaygındır. Pehlevanniyaz Mirzabaşı, Rast makamına mürebbeyi kâmil adında bir küy de eklemiştir.

 

Muhammed Resul Mirzabaşı, Cambaz Yakup ve Osmancan gibi tanınmış musikişinaslar, Pehlevanniyaz Mirzabaşı’nın öğrencileridir. Bunun dışında, kendisi zeki ve yetenekli biriydi. Şiir de yazardı. 254 gazelden oluşan Divan-ı Kami! adlı kitabı vardı. Bununla birlikte, Letaif ve Zeraif adlı kitabında, Türkmenlerin Rana ve Zeba adlı eserini Farsçadan Özbekçeye çevirmişti.

Birkaç defa Moskova ve Taşkent şehirlerine seyahat edip Taşkent şehrini abartılı bir şekilde eserinde yazmıştır. 50 sayfadan oluşan Nevruzî isimli uzun bir kasidesi vardır. Farsçaya aşinalığı oldukça fazlaydı. Rusçayı ise derdini anlatacak kadar bilmekteydi. Bunun dışında, ipek dokumayı çok iyi bilirdi. İslimi nakışlar çizme konusunda da yetenekliydi. Han kendi divanının saray mühürcüsü Hudaybergen’e Pehlevanniyaz Mirzabaşı’nın islimi nakışlarının birkaç örneğini yaptırıp halk arasında yaygınlaşmasını sağlamıştır. Bu açıklamalardan anlaşılıyor ki Muhammed Resul Mirzabaşı, Harezm müziğinin ilk düzenleyicisi ve muhafızı diye söylenildiği de olmuştur. Rast makamına Siibh ve İfari adlarında iki küy de eklemiştir. Muhammed Resul Mirzabaşı, tanburu tırnak yardımıyla çertmeyi çok iyi biliyordu. Bunun yanı sıra, ğırcek konusundaki mahareti tanburdan çok daha yüksekti. Usul tutmakta da aynı zamanda ustaydı.

1899 (Hicrî 1317) yılında babasının vefat etmesiyle birlikte kendisi babasının yerine başkâtip olarak tayin edilir. Yaklaşık olarak 1910 (Hicrî 1326—27) yılında, İsfendiyar zamanında yerinden edilmiştir. Muhammed Resul Mirzabaşı musikişinaslığının yanında hattatlığıyla da tanınmış birisiydi. Talik ve nash yazı türünü çok iyi yazıyordu. I. Muhammed Rahim Han ve İsfendiyar hanların emriyle birkaç kitap yazmıştır. Yaklaşık beş yüz kişiye hattatlık eğitimi verdiği bilinmektedir. Bir taraftan eski usulde ders vermesinin yanı sıra, Fars dili eğitimi de vermekteydi.

Babasından kalan ve kendisinin topladığı kitapların tamamı binden fazlaydı ve bu kitapları kimseye vermezdi. Şairliği babası kadar iyi değildi. Böyle olmasına rağmen,

Muhammed Rahim Han zamanında yazdığı Cayr Metbu’ Merğub u! Nezerin adlı gazellerden oluşan bir divanı vardır. Şiirlerinde Mirza mahlasını kullanıyordu. O dönemdeki şairler, şiirlerini Mirzaya düzelttirirlerdi. Ferruh mahlaslı İsfendiyar Han’ın yazdığı gazellerin tamamını da Mirza kontrol ederdi.

  • Muhammed Resul Mirza’nın Yazdığı ve Tercüme Ettiği Kitaplar
  1. Mümtaz mahlaslı Hürdar Türkmen’in Rena ve Zeba isimli kitabı (Farsçadan)
  2. Tühfetül Müminin adlı tıp kitabının birinci defteri
  3. Hadislerden Meaviy ü! Hak ve Fezayil el Kuram
  4. Şemsel Mearif kitabının iki bölümünü, ikisi de Asma el Hüsnün açıklamasıdır (Arapçadan)
  5. Dekayik el Ahbar (Arapçadan) Özbekçeye çevrilmiştir.
  6. Fuzuli’nin Farsça Sakînamesini kendi biçimini değiştirmeden Türkçeleştirmiştir. I. Muhammed Rahim Han’ın emriyle kendi divanı Mağribül Nezerine eklemiştir.

1921 (Hicrî 1340) yılının Şaban ayının yedinci perşembesinde 83 yaşında vefat etmiştir. Şerğazihan medresesinin güney kısmına, kendisinin hayattayken yaptırdığı medresenin özel kümbetli türbesine defnedilmiştir.

Muhammed Resul Mirzabaşı boş zamanlarında şiir yazardı ve hiçbir anını boş geçirmezdi. Ölene kadar tüm hayatını saz çalarak, kitap okuyarak ve şiir yazarak geçirirdi. Kendisinin müziğe olan sevgisi büyüktü. Saz sesini duyduğunda ne işle uğraşıyor olursa olsun onu bırakır ve sesi dinlemeye koyulurdu. Misafirhanedeki tanbur, ğırcek, dutar ve daire sazlarını kaliteli malzemelerden yaptırmıştı; hatta kendisinin müziğe olan aşırı bağlılığını Mağribül Nezerin adlı divanında Mirza müsebbeyi ifari ile çalar, sen de çal sakili ki divan mühürcü diye yazarak karmaşık bir dille anlatır. “Harrat” mahlaslı Muhammed Yakup ve Muhammed Resul Mirzabaşı’nın yetiştirdiği öğrencilerdendir.

  • Muhammed Rehim Han

Muhammed Rahim Han, Seyit Muhammed Han’ın ölümünden sonra 1864 te (Hicrî 1281) 18 yaşında han tahtına oturur. Dokuz yıl bağımsız han olarak memleketi yönetmiştir. 1872 (Hicrî 1290) yılında General Kaufman Harezm’i baştanbaşa işgal ettikten sonra, Hive hanlığı Çar Rusya’sının boyunduruğu altına girer. Hanın etrafındaki kişilerin önermeleriyle müziğe olan isteği artmış ve Muhammed Resul Mirzabaşı’ndan altı yarım makamı öğrenmiştir.

Pehlevanniyaz Mirzabaşı yayımladığı Harezm tanbur çiziği adlı nota sistemini hazır hale getirmiş ve ardından eski edebiyatla meşgul olmuştur. Feruz adlı bir divanı da hazırlamıştır. Divan Harezm matbaasında basılmıştır. Kendileri; Arapça, Farsça ve Osmanlı Türkçesinden çokça tarihi ve edebi eserleri Özbekçeye çevirmiştir.

Muhammed Rahim Han zamanında yaklaşık 30 şair ve 40—50 kadar da yazar yetişmiştir. Bunların en iyileri; Ahmedcan Tabibi, Yusufbek Beyanî, Muhammed Resul Mirza, Öter oğlu Evez Ünlü tarihçileri ise; Muhammed Rıza Mirap Agehî, Mirab Munis, “Kamil” mahlaslı Pehlevanniyaz Mirzabaşı ve Yusuf Mahdum Racî idi. Bu zamanlarda oyun ve eğlenceler rağbet görmüştür. Her zaman II. Muhammed Rehim Han’ın yanında Hive’nin en iyi taklitçileri ve şaklabanları olurdu. Örneğin; Kör Hocabay, Canlı Atak, Hacı Köpel ve Bayatbay gayet hareketli kişilerdi. Her zaman, her yerde at ve deveyle ilgilendiği gibi bir sürü de kedisi vardı. Canlı Atak ve Hacı Allahverdi bu kedileri beslemekle yükümlü idi. Kedilerin günlük yiyecekleri için kasaptan et alınırdı.

  • Muhammed Rahim Han’ın Şeşmakam’a Eklediği Küyler
  1. Rast makamına: Muhammesi cedidi Feruz ve Müseddesi cedidi Feruz
  2. Neva makamına: Sakili Feruz şahi ve Çar usûli Feruz
  3. Dügâh makamına: Dördüncü peşrevi Feruz ve Sakili Feruz şahi
  4. Segâh makamına: Sakili Feruz şahi, Se usûli Feruz şahi ve Çar usûli Feruz
  5. Büzürk makamına:[6]
  6. lrak makamına: Bilinci muhammesi Feruz şahi ve ikinci muhammesi Feruz şahi
  7. Pençgâh makamına: Sakili Ferzu şah küyünü ekleyerek toplamda 13 küye tamamlamıştır.

1872—1878 (Hicrî 1286—1290) yılları arasında İran’dan bir tane taş matbaası getirtilmiş ve Sultan İbrahim adındaki bir kişiye birçok kitap bastırtmıştır. Ullı Memet Mehrem tarafından açılan tek usul cedit mektebini din adamları istemedikleri için kapattırdı. Kırk yedi yıl hanlık yaparak 1910 (Hicrî 1328) yılı Şaban ayının yirmi dördüncü pazartesi günü Eski Saray’da vefat etti. İlk olarak, belgeleri babası zamanında çoğunlukla mollalardan almıştır.

  • Kanber Baba

Kanber Baba Hive şehrinin güneyindeki Şeyhler bölgesindendir. Adı Muhammed Şerif ve mahlası ise Kanber Babadır. Kendisi iri yarı ve sakallı birisiydi. Oldukça kendini beğenmiş, sözünde duran, hiç kimseyi incitmez ve boyun da eğmezdi. Bundan altı yedi yıl önce yaklaşık olarak seksen yaşlarında Şeyhler bölgesinde vefat etmiştir. Kanber Baba dutar çalmayı çok iyi bilmesinin yanı sıra, dutar eşliğinde eser okuma konusunda da en iyilerdendi. Daha önceleri dutar küylerini notaya aktarmayı çok istemişti; fakat bu arzusunu ne yazık ki yerine getiremedi.

Kanber Babanın ölmesiyle birlikte, Harezm dutarının da öldüğünü söylemek doğru olacaktır; çünkü Kanber Baba gibi dutar makamlarını en ince ayrıntısına kadar bilen dutarcılar halk arasında yoktu. Bunun için, Kanber Babanın ölümü dutar sazı için büyük bir kayıptı.

  • Fazeçi[7] Muhammed Yakup

Gerçek adı Muhammed Yakup ve mahlası ise “Fazeçi”dir. Fazeçi, meşhur cambaz Evez’in tek öğrencisidir. Yalnızca dutan şertmekle tanınırdı. Çok iyi tırnaklara sahip olduğu için bütün küyleri gülper üslubunda çalardı. Tanburcu olmasının yanı sıra, iyi de bir seslendiriciydi. Sesi son derece güzeldi ve sazın ahengine göre eserleri icra ederdi.

“Fazeçi” mahlaslı Muhammed Yakup’un tanbur çaldığını birçok kişi bilirdi. Kendisi ll. Muhammed Rehim Han’nın hanendesi ve tanburcusuydu. Aynı zamanda toy ve merasimlere de giderdi. Bir zamanlar Buhara’ya seyahat ettiğinde Buhara emiri Abdullehed, Fazeçi’nin Buhara’da olduğunu duymuş ve yanına çağırıp tanbur çaldırmış. Buhara’dan Hive’ye geldiğinde ise ll. Muhammed Rahim Han, Fazeçi’nin bu yaptığını öğrendikten sonra, ona çokça zaman zulmettiği bilinmektedir. 1919 yılının sonralarına doğru, Harezm inkılâbının başlangıç zamanlarında, tahminen elli yaşlarında, hıçkırık hastalığına yakalanarak kendi yurdunda vefat etmiştir. Fazeçi, her zaman tozlu yerlerden kaçar, kirliliği hiç sevmezdi. Mümkün olduğu kadar, başkalarının elinin değdiği eşyaları tutmamaya gayret gösterirdi. Bunun için Fazeçi’ye Çitayr de derlermiş.

  • Mühürcü Hudaybergen

Mühürcü Hudaybergen, Seyit Muhammed Han zamanından başlayarak II. Muhammed Rahim Han, Esfendiyar ve Seyit Abdullah Han zamanlarına kadar mühürcülük ve kâtiplik yapmıştır. Kendisi iyi bir hattat olduğu için nesih ve talik hatlarını da güzel yazardı. Mühürcülükte Harezm ve Türkistan’ın başka yerlerine baktığımızda zamanın en iyilerindendi. Tanbur çalmayı da bilirdi. Yedi makamın küylerini biraz yazmıştır. Sakili Miihiirkan adında Rast makamına bir küy de eklemiştir. 1920 (Hicrî 1338) yılında rabbi-ül evvel ayının yirmisi, cuma günü Sengger bölgesindeki kendi evinde 90 yaşındayken vefat etmiştir.

  • Dönmez

“Dönmez” mahlaslı Kalender, II. Muhammed Rahim Han’ın musikişinaslarından olup bundan yedi yıl önce Küşende bölgesinde eşi yüzünden kendi çiftçisi tarafından öldürüldü. Tanbur, ğırcek, dutar, sürney, balaban, piyano, garmon, rübap, keman, santur ve kopuz sazlarını çalmakta uzman olduğu gibi, bu sazların onarım işlerini de çok iyi yapardı. Müzikteki zekâsı ve yeteneğine karşı tüm Harezm musikişinasları saygıyla eğilmiştir. Yedi makam küylerini notadan okuyabilmiş ve kusursuz bir şekilde çalabilmiştir.

  • Bahşı Rıza

Bahşı Rıza, Gürlen şehrinin Çin bölgesindendir. Kendisi bahşı ve yırcı idi. Bahşı Rızaya “Becilav”9 diye bir mahlas takmışlardır. Bahşı Rıza, II. Muhammed Rahim Han’ın bahşısı ve yırcısıymış. Geceleri han yatağına yatacağı zaman, odasında gider ve ona masal söylermiş. Masaldan sonra içeriğe uygun gazellerini kapuzuyla okurmuş. Han uykuya daldıktan sonra ise, kendi odasına çekilirmiş. Bahşı Rızanın her günkü işi buymuş. Bahşı Rıza, II. Muhammed Rahim Han zamanında vefat etmiştir. Han için kapuz eşliğinde okuduğu gazellerinden bir parçasını önemli olduğunu düşünerek kitapçığımıza eklemeyi uygun gördük.

 

ÖZBEK TÜRKÇESİ                                   TÜRKİYE TÜRKÇESİ

Çarḥını tåvleb såz étgen,             Çarkını tavlayıp saz eden,
Yigit ko‘rib nåz étgen,                 Yiğidi görünce naz eden,
Manġıtlınıñ ḳızları.                       Manğıtlı’nın kızları.

Perecesi såçåḳlı,                             Feracesi saçaklı,
Uzun boylı, géñ ḳuçåḳlı,             Uzun boylu, omuzlu,  

Ḥıveliniñ ḳızları.                             Hiveli’nin kızları.

 

  Elinde bår bilezik,                           Bileğinde bilezik, 

Nevvelå bélleri nåzik,                      İnce belleri nazik, 

Ürgençliniñ ḳızları.                                Ürgençli’nin kızları.

 

Båḳça körse båyim dér,                            Bahçe görse bayım der,

Ḳamışlıḳ körse cåyim dér,                      Sazlık görse yerim der,

Ḳåzåḳlerniñ ḳızları.                                  Kazakların kızları.

 

 

  • Bahşı Süyev

Türkmenlerin Çavuldur boyundan olup Boldimsazlı bölgesindendir. İnkılâptan bir yıl önce, yani bundan tam beş yıl evvel vefat etmiştir. Bahşı Süyev; Özbek, Türkmen ve Karakalpak halkları arasında o kadar çok meşhurdu ki herkes tarafından tanınıp seviliyordu. Harezm’de Bahşi Süyev’i tanımayan kimse yoktu. Bahşı Süyev’in kendisinin oluşturduğu yedi-sekiz çeşit küyü vardı ve bu küyler halk tarafından çok sevilirdi. Bahşı Süyev’in çaldığını çoğu kişi çalamazdı. Kendisinin oluşturduğu küyleri güzel bir biçimde çaldığı gibi, yırlamak konusunda da ustaydı. Tam olarak özgeçmişini bulup yazmaya ne yazık ki vaktimiz kalmadı.

  • Süyev’in Küyleri
  1. İlğar
  2. İlğar serperdesi
  3. Kör kız
  4. Eşbay
  5. Şahköçdi
  6. Muhammes
  7. Şahsenem

10- Ünlü Çalgı İcracıları

  • Ünlü Gırcekçiler
  1. Abdürahmanbek
  2. Abdullah mecene
  3. “Harrat” Muhammed Yakup
  4. Muhammed Resul Mirzabaşı
  5. Kalender Dönmez

Ünlü Yırcılar

  1. Cambaz Yakup
  2. Osmancan
  3. Abducebbar Mahzum
  4. “Cambaz” Evez
  5. “Ferzaçi” Muhammed Yakup
  6. Hudayberdi Mahdum Sadulla Hatiboğlu olup bunlardan yalnızca Hudayberdi Mahdum hayattadır.

 

  • Ünlü Balabancılar
  1. Balabancı Yakup: II. Muhammed Rahim Han zamanında Şıh Meşhet bölgesine yakın bir yerde yetmiş yaşında vefat etmiştir.
  2. Balabancı Büve: Akmescit bölgesindendir. İsfendiyar Han zamanında yetmiş beş yaşlarında vefat etmiştir.

İkisi de bütün makamları bilirdi.

 

  • Ünlü Sürneyciler

Sarı mehter: II. Muhammed Rehim Han zamanında yetişmiştir. Kendisi Karyancılar’a akrabadır ve sözünü ettiğimiz han zamanında Neva makamına Peşrev Zenciri küyünü eklemiştir.

 

  • Muhammed Rahim Han Zamanında Ünlü Destancılar

Destancılar iki ayrılmaktadır. Bunların ilki bahşılar, diğeri ise yırcılardır. Bahşılar; balaban, dutar ve ğırcek ile icra ederler. Yırcılar ise; yalnızca kapuz ile icralarını gerçekleştirirler.

  • Ünlü Bahşılar
  1. Gürlenli Ernefes Bahşı
  2. Evez Bala
  3. Çığataylı Nurullah Bahşı
  4. Çavuldur Süyev Bahşı

Ünlü Yırcılar

Rıza Bahşı, diğer adıyla “Becilov”, Gürlenli olup özgeçmişi yukarıda yazılmıştır. Günümüzde Kazak ve Karakalpaklar arasında birçok yırcılar vardır.

Harezm’de Kullanılan Çalgı Aletleri:

  1. Dutar                        5. Sürney
  2. Tanbur                      6.Daire
  3. Cırcek                        7. Kapuz
  4. Balaban

 

———————————————————–

 

  • Küy: Belli bir müzik eseri ya da parçasıdır. 2. Müziğe benzer ahenk, ezgi, melodi. (H.A.)
  • Çertmek: Telleri çekerek çalmak; icra etmek. (H.A.)

—————————–

[3] Şeşmakam: Altı türlü perdeden başlayıp icra edilen lirik türdeki müzik eseri olup her biri ayrıca lad ve ses sırasına sahiptir. Şeşmakam; Büzürk, Rast, Neva, Dügâh, Segah ve Irak makamlarından oluşmaktadır. (H.A.)

[4]  Cırcek: Orta Asya halkları arasında, özellikle Özbekler tarafından kullanılan geçmişi eski bir yaylı çalgı aletidir. (H.A.)

[5] Noktalı kısım eserde boş bırakılmıştır. (H.A.)

[6] Eserde bu kısım açıklanmamıştır. (H.A.)

[7] Fazeçi: Saban demiri ustası. (H.A.)

 

Bu kitapçık, Harezmli edebiyatçı Mulla Bekcan Rahmanoğlu (1900-1939) ve sazende Muhammed Yusuf Devanzade (1881-1952) tarafından 1925 yılında Moskova Kooperatif Neşriyatı aracılığıyla yayımlanmıştır.

Mulla Bekcan Rahmanoğlu (1900-1939) Harezmli edebiyatçı ve Muhammed Yusuf Devanzade (1881—1952) Harezmli sazende.

Ege Üniversitesi, Devlet Türk Musikisi Konservatuvarı, Temel Bilimler Bölümü, Türk Halk Müziği Ana Sanat Dalı, akbashus@gmailcom

 

HAREZM MÜZİK TARİHÇESİ
MOLLA BEKCAN RAHMANOĞLU & MUHAMMED YUSUF DEVANZADE

Aktaran: Hüseyin AKBAŞ

Hakkında Abdullah Cinkara

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*

x

Check Also

Âlem-i Sıbyân

E-Kitap Gaspıralı İsmail’in Kırım’da Yayınlanan İlk Çocuk Dergisi Âlem-i Sıbyân

Rusya’da ki Türkler’in ilk çocuk dergisi olan Âlem-i Sıbyân da ilk defa Mart 1906’da Tercüman’ın ...