Anasayfa / Köşe Yazıları / Türk Beklenendir!

Türk Beklenendir!

Türk Beklenendir!    

Aynur TÜRKECAN          

 

        Son günlerde Prof. Dr. Tufan Gündüz  hoca tarafından literatüre katılan bir söz vardır: ‘Türk beklenendir ! ‘sözü. Zihinlerimizde ; “Kimler tarafından bekleniyor ? , Niçin bekleniyor ?” gibi sorular oluşturan ve düşününce derin manalar içerdiğinin anlaşılacağı bir söz.  Biz kimdik  ve  neden bekleniyorduk ?  Türk’ü bekleyenler kimlerdi?  Bu sorulara  cevap bulmak  ve sözün manasını anlayabilmek için tarihimize bakmak gerekir.

 

                 Beklenen Türk’ ten kastedilen ; Osmanlı’nın   hakim olduğu coğrafyalarda  oluşturduğu ve  adına ‘vefalı Türk geldi yine’ diye marşlar  yazılan  Türk imajıdır. Osmanlıyı Osmanlı yapan  feth ettiği yerlerde  uyguladığı “ ısındırma, meylettirme , cezb ettirme “yönetimdir.  Arapça karşılığı İstimalet olan bu politika  özellikle  Balkanlarda  uygulanmış  ve  etkisi de günümüzde ‘beklenen Türk  ifadesiyle yankı bulmuştur. Bugün Balkanlarda Müslüman halkların bulunması Osmanlı’nın sayesindedir.

  

                 Osmanlı ‘nın Gaza Felsefesinin özünde “ İlay-ı Kelimetullah “ düşüncesi vardır. Ve bu felsefeyle hareket edip ; adaletsizliğin, zulmün olduğu diyarlara  Allah’ın adını ve adaletini yaymak , alemi adaletle şenlendirmek için  mücadele etmiştir. Fethedilen yerlerdeki Gayr-i Müslim halkın  Osmanlı idaresini hemen kabul etmesi beklenemezdi.  Bunun bilincinde olan  Osmanlı , bu yerlerdeki halkın yaşantısına , dinine , diline  dokunmadan,  önce  gönülleri fethetme yoluna gitmiş ve zamanla da  buraları İslam’a açmıştır.  Bu toprakların fethedilip  İslam’a açılmasında ki en önemli unsur ; akıncılar ve  derviş, şeyh, abdal  gibi ilim mensupları olmuştur.  Akıncı birlikleri güvenliği sağlayarak ; derviş, şeyh gibi ulemalar da kurdukları tekkeler ve medreselerde  Türk-İslam medeniyetini, hoşgörüsünü , adaletini,  uygulamalı olarak yaşatarak,  din-dil- ırk farkı gözetmeksizin adil davranışlarda bulunarak bölgedeki Gayr-i Müslim  teb’anın önce gönlünü fethetmişlerdir.  Akabinde de  devletin  kanunlarla bölge halkına tanıdığı ; din-dil serbestliği, vergi muafiyeti, can-mal-namus güvenliği garantisi bu halkların Osmanlı idaresini kabul etmelerini kolaylaştırmıştır. Bu tanınan haklar yalnızca sözde kalmamış padişah fermanlarıyla da resmileştirilmiştir.

 

                  Sultan 1. Murat Osmanlı idaresinin , Türk- İslam medeniyetinin  Balkanlarda yerleşmesini kalıcı kılmak için 1366-1371 yılları arasında  ,bizzat bölgede kalmış ve fetih hareketlerini yerinde kontrol etmiştir. Böylece O’nun döneminde sağlamlaşan Osmanlı idaresi , Gayr-i Müslim halkların yalnızca Osmanlı ta’biyetini kabul etmelerinde değil, İslam’a girmelerinde de etkili olmuş , Balkanlarda barış ve huzur ortamı tesis edilmiştir. Bu ortam, 1402’ de yapılan Ankara Savaş’ından  sonra  Osmanlı’nın fetret dönemine girmesi  üzerine Anadolu’da kopmalar olmasına rağmen  bozulmamıştır.

 

                    2013 yılında ,Sultan 1. Murad’ın savaş meydanında şehit düştüğü  Kosova’ya yapmış olduğum gezi , Osmanlı’nın bıraktığı mirası canlı olarak görmeme vesile oldu. Kosova’nın başkenti Priştina’da  bulunan Osmanlı mirası Sırpların gölgesinde kalmış. Lakin  bir zamanlar Osmanlı’nın serhad  şehri  olan Prizren ‘de Türk –İslam medeniyeti  varlığını korumuş. Şehrin merkezinde bulunan Halveti Tekkesi, Osmanlı’nın fetih politikasının bir göstergesi olarak hâlâ varlığını devam ettirmekte. Şehir merkezinin meydanında , fetihten sonra , şehrin su ihtiyacını karşılamak için bölgenin ilk Osmanlı idarecisi tarafından  yaptırılan Şadırvan Çeşmesi, yüzyıllardır akmaya devam etmekte. Müslüman Boşnak ve Arnavutların yaşadığı şehirde , halkın dilinden Türk idaresine duyulan özlemi işitirsiniz.

 

            Sadece Balkanlarda değil, Türk’ün izinin olduğu her yerde ;  Asya  ülkelerinde  , Orta Doğu ‘da  bile  hâlâ zulüm gören halklar Türk’ten yardım beklemekte, Türk’ü umut kapısı olarak görmektedir. Bu yüzden Türk dünyasının lider ülkesi olarak devletimiz; nerede bir mazlum , bir ihtiyaç sahibi varsa ona umut ışığı olma yolunda Osmanlı’nın mirasını devir alıp  sürdürmekte ve “Türk beklenen dir !, özlenendir! “ sözünün  gereğini hakkıyla yerine getirmektedir  ve dahi bundan sonrada dünya durdukça yerine getirmeye  devam edecektir.

 

Yararlanılan kaynaklar;

H.İNALCIK –Osmanlı İmparatorluğu, Kalsik Çağ 1300-1600

F. EMECEN – Osmanlı İmparatorluğunun Kuruluş ve Yükseliş Tarihi 1300-1600

Ö.L.BARKAN – Kolonizatör Türk Dervişleri

GÜNDÜZ – Osmanlı Teşkilat Tarihi El Kitabı

MAHMUT  AK- İstanbul Üniversitesi , Osmanlı Kuruluş Tarihi

TOZDUMAN TERZİ – İstanbul Üniversitesi , Osmanlı Sosyal Tarihi

Hakkında Abdullah Cinkara

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*